Testosteron tedavisi, Testosteron eksikliği

Testosteron testislerden salgılanan bir hormondur. Erkeklik hormonu olarak da adlandırılır. Fetusta cinsel farklılaşma, erkek cinsel sisteminin gelişimi ve çalışması testosterona bağlıdır. Erkeklerin ses, kas kütlesi, kemik yoğunluğu, vücut kılları gibi yapısal özellikleri de bu hormon tarafından biçimlendirilir. Yaşla birlikte testosteron düzeyi azalır. 60 yaşın üzerindeki erkeklerin % 20’sinde 80 yaşın üzerinde ise % 50’inde serum düzeyi normalin altındadır. Bunun sonucu olarak, testis boyutları küçülür, kemik yoğunluğu, kas kütlesi, kırmızı küre üretimi azalır, yağ yapımı artar.

Erkeklik özelliklerinin idamesi dışında da testosteronun çok çeşitli etkileri vardır. Koroner kan akımının artması, damarların fizyolojik uyaranlara verdiği tepkilerin düzelmesi, aritmi riskinin azalması (EKG’de QT mesafesini kısaltır), kan şekeri kontrolünün kolaylaşması, kas kütle ve gücünün artıp yağ kütlesinin azalması kalp sağlığı için faydalıdır.  Ama aynı zamanda kötü şeyler de yapabilir: kan akışkanlığının azalması (kırmızı küre sayısında gereğinden fazla artış), iyi kolesterolde azalma (HDL-kolesterol), pıhtılaşmaya meyyal durum, (trombositlerin yapışkanlığını artırır), kan basıncında artma (su ve tuz tutulumu) ve muhtemelen damar sertliğinin ilerlemesi gibi.

Uzayan yaşam süresi ve azalan testosteron birçok erkek için testosteron tedavisini çekici yapmaktadır. Son yıllarda hastalarım benden talep etmekte. Testosteron sizi güçlendirir, sırf bu nedenle bile insanlar kullanmak istemektedir.  Örneğin birçok amatör ve profesyonel sporcu testosteron kullanır. Öte yandan dışarıdan verilen testosteron tedavilerinin güvenliği halen soru işaretidir.

Yetmişli yıllardan başlayarak yapılan birçok gözlemsel  ve bazı küçük plasebo kontrollü çalışmalar erkeklere testosteron verilmesinin kalp damar sağlığını olumsuz etkilediğini göstermiştir. ABD İlaç ve Gıda dairesi testosteron tedavisini sadece hipogonadizm denen testislerin az çalıştığı klinik durum ile sınırlandırmıştır.

Öte yandan çok yakın zamanda Lancet’te yayımlanan bir meta analiz benim bu yazıyı hazırlamama neden oldu (1). Araştırıcılar hipogonzdizmli erkeklerde yapılan 35 plasebo kpntrollü çalışmanın 17’sinin verilerine ulaşarak incelemişler.  Ortala 65 yaşında 5600 erkeğin verisi kalp damar hastalığı ve ölüm riskinde artış olmadığını gösteriyor. “Çok iyi” diyebilirsiniz. Ama ben tedbir öneriyorum. Çünkü çalışmanın takip süresi çok kısa sadece 1 yıl. Bu tıl sonunda tamamlanacak olan TRAVERSE isimli bir çalışma bize 60 aylık izlem sonuçlarını gösterecek.

Kişisel görüşüm doğumsal hipogonadizmi olmayan, doğal yaşlanma süreci sonrası azalan testosteronun dışardan verilmemesidir. Bunun için bazı sağlam gerekçelerim var. İlaç şirketleri, yerleşik tıp otoriteleri ile birlikte yaşlanmayı tıbbi bir sorun haline getirdiler. Seksenli yıllarda kadın menapozu sonrası yapılan hormon yerine koyma tedavileri, artan pıhtılaşma, kanser ve kalp hastalığı nedeniyle hüsranla sonuçlandı. Bunu iyi biliyoruz. Yaşlanan erkeklere testosteron vermek benzer sonuçlanabilir. Doğanın düzenine karışmak hemen her zaman başısızlıkla sonuçlanır. Yaşlanma ile testosteron azalması normal bir süreçtir. Bu nedenle evlilikler sürmekte, dedeler yaşlarına uygun davranmaktadır. Tıbbi olarak da sorunlarla karşılaşılacaktır. Şişman, hipertansif, diyabetik, alkol tüketimi yüksek erkeklerde testosteron sözüme inan kalp sağlığını ciddi etkileyecektir.

Sonuç

Testosteronu doğal yollarla yükseltmeniz mümkündür. Tavsiyem bu olacaktır;

  1. Uygun vücut ağırlığını koruyun. Yağ hücrelerini azaltmak çok önemlidir. Yağ hücreleri östrojen yapan fabrikalardır.
  2. Düzenli egzersiz yapın. Yürüyün, yüzün, bisiklete binin ve mutlaka ağırlık kaldırın.
  3. Yeterli dinlenin, iyi uyuyun
  4. Alkol tüketimini azaltın
  5. İşlenmiş gıda tüketmeyin, yeterli miktarda protein alın

Kaynaklar

  1. https://www.thelancet.com/journals/lanhl/article/PIIS2666-7568(22)00096-4/fulltext
  2. https://clinicaltrials.gov/ct2/show/NCT03518034