Uyku apnesi neden tehlikelidir?

Uyku apnesi, uyku sırasında kayıt alınarak tanı konan bir durumdur. Tanı konabilmesi için nefesin 10 dk ve üzerinde durması ve bunun saatte 5 kezden fazla olmadı gerekir. Hastalar sabah yorgun ve baş ağrısı ile uyanırlar ve gün içerisinde de ani uykuya dalarlar. Hastanın varsa eşi de uyku sırasında nefesinin durduğunu, sonra derin nefesler aldığını söyler. Bilinmesi gerekli önemli nokta bu hastaların ani ölüm, hipertansiyon, miyokart enfarktüsü gibi kalbe bağlı olay riski artmış olduğudur.

En tehlikelisinden başlayalım; ani ölüm riski. Ani ölüm sanıldığı gibi kalp krizine bağlı olmaz. Çoğunlukla tehlikeli aritmilere bağlıdır. Aritmilerin sebebi ise oksijen düzeyinin kanda azalmasının yarattığı stres reaksiyonudur. Stres reaksiyonu tıbbi olarak çok özel bir durumdur. Organizmanın kaç veya savaşa hazırlanmasıdır. Yoksa kelime anlamı olarak üzülme, gerilme demek değildir. Artan stres hormonları da hastanın ritm bozukluğunu tetikler. Uyku apnesi olanlarda tehlikeli ritm bozukluğu sıklığı 4 kat artmıştır.

Ortala yaşı 60 olan ve saatte 20 civarında apnesi olanlar en yüksek risk grubunu oluşturmakta. Oksijen düzeyi ne kadar düşükse risk o kadar artmakta. Mesela oksijen saturasyonu % 78 ve altında olanlarda risk % 80 artmakta. Bu hastaların ritm bozukluğu ve dolayısıyla ölüm riskinin arttığı saatler de tipik olarak gece yarısı ile 06 arasıdır.

Horlama, uykuda nefes durması, yorgunluk, sabah sersemliği, boğulma hissiyle uyanma, uykuda göğüs ağrısı gibi